Ana Menü |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Adamin biri bir gün Ingiltere'ye gezmege gitmek istemis. Tabi ingilizce bilmediginden arkadasina sormus: -Yav ben Ingiltere'ye gidince onlarla nasil anlasacagim? demis. Arkadasida: -Bak konustugun her cümlenin sonuna 'ing' koy , onlar senin ne demek istedigini anlarlar demis. Ve adam ingiltere'ye gitmis ve solugu bir cafede almis. Arkadasinin taktigini uygulamaya baslamis ve garsonu çagirmis: -Sen bana bir çay getirebiling? demis ve garson saskin saskin çay getirmeye gitmis. Garson çayi hemen getirmis. Adam demiski: -Bak , ben ne güzel ingilizce konusuyoring degiling? demis. Garson lafi yapistirmis: -Ben Türk olmaying , bok içerdin çaying!(fora)
Düşüş
Temel, New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış... 52, 51, 50, 49, 48... Katları yıldırım hızıyla geçen Temel 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2... Ve 1'inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi şu düşünceler geçmiş:
- Sağa çok şükür Tanrum, haburaya kadar sağ sağlim celduk... Birinci kattan düşsen de nasil olsa pişeycukler olmaz.
Sahipsiz
Yargıç, otomobil çalmak suçundan sanık olarak karşısına getirilen Temel'esordu:
- Otomobil çalmışsın, bunu neden yaptın söyler misin?
- Sahibi yok sanmiştum...
- Peki, sahibi olmadığı kanısına nereden vardın?
- Mezarluğun önine parketmiştu da...
25 sent
Temel, 55 yaşına kadar canını dişine takmış çalışmıştı..Pastacı çıraklığı ile alışdığı hayata, pastane sahibi olarak devam etmiş, yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye'nin en ünlü pastanesinin sahibi olmuş, milyarlar kazanmıştı.. Bir gün karısına "Paraları mezara götürecek halimiz yok. Kendimize yeni ve rahat bir hayat seçtim" dedi.."Bizim oradaki hemşerilerle konuştum... Herseyi iyice öğrendim. Kaliforniya'ya gideceğiz. Kazandığım para bize ömrümüzün sonuna kadar yeter.. Çocuklar da güzel üniversitelerde okurlar..."Temel, neyi var, neyin yok sattı. Paralarını dolara çevirdi. Bir milyon doları olmuştu. Karısını yanına aldı. Uçağa bindi.. Los Angeles'e uçtular birgün... Uçsuz bucaksız Nevada çölleri üzerinde uçarken, motorda bir arıza belirdi. Las Vegasa zorunlu iniş yapmak zorunda kaldılar. Uçak şirketi görevlileri" Buranın en lüks otelinde, şirketimizin konuğu olarak kalacaksınız. Yalnız bu kentin Las Vegas olduğunu unutmayın. Kumar oynarsanız eğer, kendi hesabınıza.." derler.. "Kumar mı" dedi, Temel, karısına.."Kumardan kazanmayı düsünen kafayı yemiş olmalı... Allah göstermesin.." Ama bir kez şansını denemek için, rulete 500 dolarlık bir fiş atmaktan da kendini alamadı. Arkası çorap söküğü gibi geldi.Temel herşeyini rulet masasında biraktı. Rulet başında nefes almadan geçirdiği saatler sırasında fena halde de sıkıştığını hissetti. Hızla tuvalete koştu. Tuvalet kapıları otomatikti. 25 sentlik bozuk para atılınca açılıyordu. Oysa Temel'de metelik kalmamıştı. Sıkıntı içinde dolanırken, oradan geçen biri, avucuna bi 25 sentlik sıkıştırdı.. Bu konularda deneyimliydi. Temelin başına gelenleri anlamıştı.
Temel"çok iyi bir insansınız. Bu iyiliğinizi hayat boyu unutmayacağım. Bana lütfen kartınızı verin. Bu borcumu da size ödeyeceğim" dedi. Kartı aldı, cebine attı.. Tuvalete döndüğünde kapıyı açık buldu. İçeri girdi, rahatladı..Çıktı..Elinde kalan 25 sentle yürürken karşısına, Tek Kollu Canavar çıktı.Parayı deliğe attı, kolu çekti ve bir şangırtı ...Alet boşaldı adeta.. Temel bir kova dolusu 25 sent kazanmıştı. Bunlari fişe çevirdi, rulet masasına döndü..Gerisi peri masalı.. İki saat içinde tam 2 milyon dolari olmuştu. İki ay sonra yeni Kalifornıyalı Temel, boş oturmanın kendisine göre bir iş olmadığını farketti. Elinden gelen tek iş pastacılıktı.Parası da vardı. Bir pastane açtı. Pastaları öylesine tutuldu ki, önce Los Angele'e, sonra Kaliforniya'ya, sonrada tüm Amerika'ya yayıldı,Temel Pastaneleri... Bir kaç yıl sonra, Temel, Amerika'nın en zengin adamları arasına girdi. Temel Pastaneleri'nin onuncu yılı dolayısı ile büyük bir gece düzenlendi. Şirketin en gözde elemanları ile, ünlü konuklar bir araya geldiler. Temel yemeğin sonunda konusma yapmak için kürsüye çıktı.. Tüm başına gelenleri anlattı..
"Bütün bu başarıyı ve bu serveti bir tek kişiye borçluyum. O kişiyi bulana kadar, işte size söz veriyorum, gerekirse Amerika'daki her taşın altına bakacağım.." Şirketin genel müdürü sordu: "Ama Temel bey, size 25 sent borç veren adamın kartını aldığınızı söylemiştiniz... Adı, adresi sizde olmalı zaten.." "Bana 25 sent veren umurumda değil" dedi temel.. "Ben,tuvaletin kapısını açık bırakan adamı arıyorum!.."
İNGİLTERE
Günlerden bir gün temel ve dursun ingiltereye gitmek için anlaşırlar fakat dursunun hiç barası yokmuş temel başlık parasıyla gider ve uçağa binerken "dursun para biriktir gel der temel sonra aradan 1 yıl geçer temel dursunu arar "dursun ingiltereye gel yerdeki paraları topla zengin olursun" der bunu duyan dursun tamam der we hemen uçağa binip doğru ingiltereye gider tam hava alanına inerken yerde 100 dolar görür
ve şöyleder "lan ilkgünden işemi başlanır
üç şart
temel bir gün gazeteden okudugu ingıltereye gıtmek isteyenler gelsın dıye bır haber okur ve hemen gider.oradakiler ingiltereye gitmek istiyorsan 3 şartımızı yerine getirmek zorundasın der temel hemen kabul eder adamlar şartlarını soylerler 3 tane odamız var 1.sinde bir kiloluk viski var onu bir çekişte iceceksin 2 odada birtane kadın var onunla 2 saat hic durmadan sevişeceksin derler.temel tamam der adamlar son olarak 3.odada birtane vahşi ayı var onunda sırtını kaşıyacaksın derler temel onu da kabul eder ve işe koyulur 1. odaya girer ve 1 kiloluk viskiyi bir dikişte bitirir ama başı dönmeye başlar odadan.cıktıgında 2. oda diye ayının oldugu odaya girer adamlar yapma etme deselerde nafile temel kapıyı kapatır ve 2 saat boyunca cıkmaz tam iki saat sonra temel üstü bası parcalanmış bir şekilde cıkıp AYININ İŞİ TAMAM NERDE SIRTINI KAŞIYACAGIN KARI
Temelin vasiyeti
Yolculuktan dönen Idris, kahvede oturanlara sordu :
- Yahu pizum Temel nasil öldi?
- Kalpten cittu, dediler.
- Vasiyetu filan var miydu?
- Var idu. "Beni denize gömün" demis idu.
- Cömdünüz mü?
- Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk..
Temel, Karisi ve Karisinin Asigi
Temel, bir haftaligina gittigi memleketten, haber vermeden erken dönünce
karisini evde baska bir erkekle yatakta bulur. Derhal belinde tasidigi
tabancasina davranan Temel, yatakta yakaladigi adami alninin ortasindan
vurur. Tabancayi tam kendi kafasina dogrultmusken, karisi haykirarak
üzerine atlar:
- Dur Temel im, kiyma kendine!..
Temel, sinirden titreyerek haykirir:
- Sus kaltak, sira sana da gelecek!.
80 milyon
Temel bir gün alisveis merkezine gider, ve orda bir yasli kadin onun ilgisine ceker.yasli kadin temeli takip eder alisveris merkezinde.temel derki: TEYZE NIYE BENI TAKIP EDIYORSUN yasli kadin arkasindan benim kazada ölen oluma benziyorsun der.yasli kadin derki bana yardim edermisin alisveriste ama anne diyerek cagir der beni temel dayanamaz tamam der.kasaya gelirler temel derki:ANNE SEN ÖDE CIK BEN COLA ALIOP GELCEM DER:ORADA TEMEL COLA ALNMAYA GIDER VE KASSAYA GELIR HESAP 80 MILYONDAN FAZLA CIKAR TEMEL SINIRLI SINRLI DERKI YA BIR KOLA BU KADAR PAHALIMI DER KASADAKI GENC BAYAN ANNENIZINDE HEASP VAR DER......
iLK GECE
TEMEL KARISI NATAŞA'YA GERDEK GECESİ SORMUŞ:
'İLK UYUDUĞUN ERKEK BEN MİYUM?'
NATAŞA:
'UYURSAN EVET!'
Yolculuktan dönen Idris, kahvede oturanlara sordu :
- Yahu pizum Temel nasil öldi?
- Kalpten cittu, dediler.
- Vasiyetu filan var miydu?
- Var idu. "Beni denize gömün" demis idu.
- Cömdünüz mü?
- Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk...
Temel uçakla Trabzona gidecekmis. Oturmus bir yere rasgele... Asil yer sahibi gelmis;
Yer sahibi: Beyfendi burasi benim yerim kalkarmisiniz?
Temel: Hayir
Yer sahibi : Beyfendi burasi benim yerim kalkin
Temel: Hayir
Yer sahibi gider hostese basvurur.
Hostes: Beyefendi burasi sizin yeriniz degil kalkarmisiniz lütfen
Temel: Kalkmam
Hostes çare bulamayinca kaptana basvurur. Kaptan, Temel'in kulagina bisey fisildar ve Temel gecer arka tarafa oturur. Herkes hayret etmis biz bu kadar ugrastik kalkmadi acaba Kaptan nasil kaldirdi bunu. Dayanamayıp sormuslar kaptana:
Kaptan:
-Dedim ki Burasi Trabzon'a Gitmez.
Bir gün Temel balığa çıkar. İyi bir avdan sonra bir tekne balık tutar. Birden hava patlar ve çok büyük bir fırtına çıkar.
Temel dua etmeye başlar.Tanrım beni bu fırtınadan kurtarırsan bütün bu balıkları fakirlere dağıtacağım der içinden.
Hava bir zaman sonra düzelir.Temel evine dönmeye başlar.Bir tarafdanda balıklara bakar ve içinden bu balıklar fazla yarısını dağıtsam olur der. Biraz daha sonra balıklara tekrar bakar ve bu balıkların yarısıda çok fazla, ben bunların çeyreğini dağıtsam olur der.
Biraz daha zaman geçer Temel tekrar balıklara bakar.Tam o sırada hava tekrar bozulur.Temel kafasını gökyüzüne diker ve şöyle der:
-Haçen sende şakadan heç anlamiyesun...
Temel asansöre binmiş başlamış beklemeye bir müddet sonra Dursun girmiş asansöre bakmış Temel bekliyor oda beklemiş.
Bu arada biri daha binmiş ve neden beklediklerini sormuş
Temel hemen cevap vermiş :
- "uşagum görmeymisun ha burda 4 kişiliktir yazayı"
Temel akciger kanseri olmus Doktorlar iki aydan daha fazla yasaman mucize olur demisler ve umitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.Olecegini anlayan Temel , butun esiyle dostuyla helallesmeye karar vermis. Fakat bizim Temel gordugu herkese kendisinin AIDS hastaligina yakalandigini ve iki ay icinde olecegini anlatiyor ve helal etmerini istiyomus haklarini. Tabii bunu duyanlar Temel'e helallik veriyorlarmis ama bir yandan da elini bile son bir defa sikip,kucaklasmaktan kaciniyorlarmis.Temel'in en iyi arkadasi Dursun Temel'in bu yaptigini duyunca sormuş:
- Yaw Temel, anladik sen Kanser oldun olecen, neden millete AIDS oldum diyon, bak herkesi bir korku sardi demis.
Temel;
- Yaw Tursun, oyle de oleceeezzz boyle de olecez, bari kariyi saglama alalim dedim.
Temel komşusuna misafirliğe gider . Temel ordayken çok şiddetli bir yağmur başlar.
Komşusu: "Temelciğim sen bizde kal yağmur çok yağıyor" der.
Temel "tamam" der.
5 dakika sonra Temel komşusunda yoktur.
Zil çalar ve Temel gelir.
Komşusu:" uyyy. Temel, neredeydin" der.
Temel: "evden pijamalarımı almaya gittim"
Marketin birine bir turist gelmis bir seyler almis, sonra türk parasi
çikaramamis dolar uzatmis kasadaki adama. Adam para sahte mi degil mi diye kuskuya düsmüs. Paranin orasina burasina bakmis. Evirmis çevirmis anlayamamis sahte olup olmadigini.
Bakmis böyle olmayacak parayi sirada bekleyen Temel'e uzatmis.
-'Bir de sen bak hele' demis.
Temel paranin bir altina bir üstüne bakmis sonra masanin üstüne atmis
ve 'bu para sahte' demis. Herkes sasirmis, nasil anladin bu kadar çabuk demisler. Temel de:
-"Bunun üstünde Atatürk yok" demis
Bir inşaata amele alınacaktır. Alınacak elemanları kalfa Cemal'in seçmesi
istenir. Adaylar kalabalıktır. Bu durumda Cemal sınav yapmaya karar verir.
- Pize 1 kisi lazımdur. Pu nedenle sizu imtihan edeceğum. Bir ara gözü
Temel'e ilişir. Burnundan tanımıştır. Hemşehrisini işe almak ister. Önce
Temeli sınava alır ve sorar.
- Hemşerum söyle baa bakalum.. Sana 3 kuzu verdum, sonra 2 kuzu daha verdum kaç kuzu oldi?
- 6 tane oldi. Cemal biraz bozulur ama çaktırmaz.
- Tabi bu soru biraz zor oldu piraz taha kolayini sorayum.
- Sana 2 kuzu verdum, sonra 1 tane taha verdum kaç kuzi oldi ?
- Tört kuzi oldi. Cemal sinirlenir, Ama hemsehrisinide işe almak ister.
- Peçi 1 kuzi verdim, sonra bir kuzi taha verdum kaç etti ?
- Üç etti. Bunun üzerine Cemal iki tokat çakar ve tekrar sorar.
- Pir kuzi verdum, kaç kuzin oldi?
- İçi tane. Cemal iyice sinirlenir ve Temeli iyice döver.
- Ulan hemşeru teyup işe almak istedum, sende tam salakmişsun. Ula sağa pir kuzi vermişsem pir kuzin olur anladun mi?
- Olir mi, der Temel.
- Penum evde bir kuzi de kendumin var.
TemeL Amerika'da 
Temel Amerika'da gokdelenlerde insaat iscisi olarak calismaktadir.Her gun
oglen arkadaslari ile gokdelenin tepesinden bacaklarini asagi sarkitir ve
beraberlerinde getirdikleri cantalarini acip oglen yemeklerini
yemektedirler
Yine bir gun oglen vakti Italyan ve Fransiz'la birlikte oglen yemeklerini
yemek uzeredirler.
Italyan der ki:
- Ulan biktim hergun spagetti yemekten yahu. Bukadin her gun spagetti
yapiyor.Bugun yine spagetti cikarsa cantadan kendimi asagiya atip intihar
edecegim.Cantayi acar Italyan, yine spagetti ciktigini gorur ve kendini
gokdelenin tepesinden asagi atip olur.Bunu goren Fransiz dayanamaz:
- Ben de biktim hergun Fransiz yemeklerinden.Bugun yine Fransiz yemegi
cikarsa cantadan, kendimi asagi atip, intihar edecegim.Cantayi acar ve
Fransiz yemegini gorunce o da gokdelenin tepesinden kendini asagi atar ve
olur.Temel olanlardan coketkilenir ve o da der ki:
- Ula cantadan yine hamsili sandvic cikarsa ben de kendimi
atacagum.Cantadan
hamsili sanvic cikar ve Temel de kendini asagi atip oldurur.
Insaat firmasi olanlarin uzerine uc iscisi icin bircenaze toreni duzenler
Olenlerin eslerine sirayla taaziyetlerini bildirip, zarf icerisinde
tazminat verilecektir.
Once Italyanin karisina giderler. Kadin kendini yerden yere vurmaktadir:
- Erkegim, evimin diregi oldu. Sen bana soyleseydin ben sana heryemegi
yapardim. diye.
Firma yetkilileri
- Basiniz sagolsun, kendinizi bu kadar harap etmeyin,cocuklarinizi
dusunun.Bu da size bizden mutevazi bir yardim diyerek teselli etmeye
calisirlar.
Sira Fransizin karisina gelir.O da ayni durumdadir.Kendini yerden yere
vurmaktadir. Onu dateselli edip bassagligi dilerler ve tazminatini verirler
SiraFadime'ye gelir.Fadime digerlerinin aksine cok ****netlidir. Yuzunde
hicbir uzulme ifadesi yoktur ve aglamamaktadir.Firmayetkilileri sasirirlar
ve sorarlar:
- Hanimefendi, diger hanimlar perisan oldular, aglamaktan gozyaslari bitti
Sizde hicbir uzulme belirtisi yok. Neden acaba ?Fadime cevap verir:
- Ne uzuleyim, Temel kendi yemegini kendi hazirlardi.!
|
Brejnev Küba'da..
Brejnev, Küba'ya gelecekmiş. Kübalılar toplanmış, bir hoşluk yapacaklar. Ülkenin en iyi ressamına başvurmuşlar. Bir tablo yap. Adı "Brejnev Küba da" olsun diye.
Ressam:
" - Hadi oradan" demiş.
" - Ben adamı görmedim bile. Adam hayatında Küba'ya gelmedi. Şimdi ben nasıl "Brejnev Küba da" diye atmasyondan resim yaparım?"
Tesadüf bu ya. Bizim Temel, puro almaya Havana'ya gelmiş o sırada. Sıkıntıyı duymuş.
" - Ben size istediğiniz tabloyu yaparım. Bana bir sandık puro verirseniz" diye. Vermişler.
Temel bir hafta sonra, Kübalılar'ı çağırmış.
" - İşte tablonuz" demiş.
Tuvalin üzerini örten bezi hızla aşağı çekivermiş. Kübalılar da donuvermişler. Tabloda, yatakta iki kişi, al takke ver külah.
" - Bu ne?" diye gürlemiş Turizm Bakanı.
" - Bu ne?.. Bu kadın kim?.."
" - Brejnev'in karısı!" demiş,
Temel. " - Peki bu üstündeki adam kim?"
" - Brejnev'in uşağı!.."
" - Peki Brejnev nerde ulan!.."
" - Brejnev Küba'da" demiş Temel!
Dedikoducu Pez*venk
Temel hergün evine trenle gidip gelmektedir.Yine bir gün trende giderken karşısında oturan adamın biri pezevenk der. Temel şaşırır acep bağamı dedi diye sağına soluna bakınır. Adam yine pezevenk der.Temel yine şaşkınlık içinde sağa sola bakınır; sanırım bağa dedi der. Olay çıkmaması için ilk durakda iner ve olayı evde karısına anlatır.
-Fadime bugün trende adamın biri bağa pezevenk dedi der.
Fadime ; hadi ya bak terbiyesize der.
Temel ertesi gün aynı adamla tekrar trende karşılaşır.Adam bu sefer Temel'e bakarak şöle der:
-Dedikoducu pezevenk...
Firar
Ufak bir suçtan hapse düşen Temel'in koğuş arkadaşı sık sık hastalanmakta haftada bir doktora gitmektedir.Adamın doktordan her gelişinde bir uzvu kesilmektedir.Bir gün bacağı,sonra kolu,eli...Son gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülüşle: -Uy!Hemşerim sanmaki anlamayrum,bağa öyle geliyoki galiba sen kısım kısım firar edeysun...
|
|
|
|
|
|
|
Bomb3r-ChiLd.Tr.gg 2009 ®
|
|
|
|
|
|
|
|